Yağmur ve rüzgarın büyük bir sabırla, uzun yıllar boyunca işlediği lav tabakaları, günümüzün mistik yer altı şehirlerini ortaya çıkardı. Böyle söyleyen biri elbette ki, “Güzel Atlar Diyarı” Kapadokya’dan bahsediyordur. Erciyes, Hasan Dağı ve Güllü Dağ’ın püskürttüğü lavlar, bölgenin inşasında en önemli etken olmuştur. 60 milyon yıllık bir oluşum süreci söz konusu… Hatta hala da devam ediyor bu dönüşüm.
Kayalara oyulmuş evler, yer altı şehirleri ve hatta ibadethaneler bu bölgenin geçmişteki canlılığını gözler önüne seriyor. Şimdi ise yer altı şehirleri meraklıları ile dolup taşıyor. Rengarenk sıcak hava balonları ile bu mistik atmosferi tamamlıyor ve masalsı bir görünüm katıyor. Bu uçsuz bucaksız gibi görünen topraklara geldiğinizde, zamanın durduğunu hissedersiniz. Bilinmeyen bir zamanda, gizemli bir coğrafyada, unutulmuş hayatlara eşlik ediyor gibi…
Kapadokya dediğimiz bölge oldukça geniş bir alana yayılıyor. Nevşehir, Aksaray, Kırşehir, Niğde ve Kayseri’nin sınırlarına kadar ulaşmış, büyük bir bölge… Her mevsim ayrı bir güzelliğe sahip olan Kapadokya, ister kısa turlarla, ister uzun ve keyifli gezilerle keşfedilebilir. Kendi zamanınıza, bütçenize ve zevkinize uygun bir gezi planı oluşturabilir ve burada yeni deneyimler ile keyifli zaman geçirebilirsiniz. Ancak her şeyden önce gezip görmeniz gereken, dünyaca ünlü Kapadokya duraklarını bilmeniz gereke. Kapadokya’da gezilecek yerler listesi, bu seyahatte yolunuzu aydınlatmak üzere hazırlandı. Sonrasında ise yolculuğunuzu kolaylaştıracak, ulaşım, yeme içme ve benzeri ile ilgili bilgileri almayı unutmayın. Hadi başlayalım!
Kapadokya gezilecek yerler listesi
Kapadokya’nın kalbi: Göreme
Tarihi ve doğal güzelliğinin yanı sıra, son yıllardaki turistlere hitap eden gelişimi, iyi bir gezi durağı olmasını sağlamıştır. Göreme’de çokça seçenek sizi bekliyor. Göreme Tarihi Milli Parkı ve Açık Hava Müzesi, bu bölgenin odak noktasındadır. Bir günde, hızla gezilebilecek bir bölge olmadığından, gezinizin en geniş zamanını Göreme’ye ayırmanızı öneririz. Burada Elmalı Kilise, Aziz Basil Şapeli, Azize Catherine Şapeli, Karanlık Kilise, Yılanlı Kilise ve Tokatlı Kilise, Hristiyanlık tarihine dair önemli yapıları görebilirsiniz.
Diğer taraftan Aşk Vadisi, 4900 metre uzunluğunda göz kamaştırıcı bir doğal harika… Burayı sıcak hava balonu ile seyretmek ise nefes kesici bir deneyim olacaktır. Tabi bunun için o gün havanın uygun olması gerekiyor. Bunun dışında vadide yürüyüş yapmak da mümkün. Yine uygun havada keyifli bir gezi yapılabilir. Vadinin adını veren hikâyeleri ise yerinde dinlemeli ve adeta bunu hissetmelisiniz.
Göllüdere Vadisi ise görülmeye değer bir başka doğal harikadır. Trekking yapmak için tarihle dolu harika bir rota… Kilise, manastır, yaşam alanları ve peri bacaları, vadinin en önemli zenginlikleridir. 4 km uzunluğunda, oldukça büyük ve zengin bir gezi noktası olacaktır.
Kızılırmak’a rengini veren: Avanos
Demir oksit oranı yüksek olduğu bu killi topraklar, özellikle de yağışların bol olduğu zamanlarda bölgeden geçen Kızılırmak’ı kırmızıya boyuyor. Nehrin adı da buradan geliyor. Peri bacaları, vadiler ve yer altı şehirleri ile donatılmış şehir, çanakçılık, halıcılık ve şarapçılık gibi kültürel değerlerle zenginleşiyor. Bu sebeple de burada denemek isteyeceğiniz, görmek isteyeceğiniz çok fazla değer var.
Paşabağları Müzesi ve Örenyeri, mutlaka bu bölgede ilk görülecek yer olmalıdır. Peri bacalarının, şapkalı karakteristik görünümü bu bölgeyi farklı kılıyor. Geçmiş zamanlarda keçilerin inziva yeri olan bölge, bugün hala o mistik atmosferini koruyor. Devrent Vadisi ise bir diğer görülesi durak. Çünkü burada insan siluetlerine benzer doğal oluşumlar var; bu hali ile adeta bir devler ülkesi görünümüne sahip.
Dünyanın ilk ve tek yeraltı seramik müzesini görmek isterseniz ise Güray Museum bir sonraki durağınız olmalıdır. Dünyaca ünlü Türk seramik sanatçılarının eserlerini burada görebilirsiniz.
Bölgenin en yükseği: Uçhisar
Kapadokya’nın en yüksek bölgesine kurulmuş bir şehir… Panoramik bir manzara sunan Uçhisar, görkemli bir kaleye sahip. Üstelik burada oldukça fazla konaklama noktası var. Özellikle Lüks Cave otelleri bu bölgede bulabilir ve bölgenin adeta kuş yuvası konumunda olan Uçhisar’da konaklayabilirsiniz. Burada 360 derece görüş açısı ile bölgeyi seyredebilirsiniz.
Bölgenin bir başka gözde etkinliği ise Uçhisar’dan Göreme’ye uzanan Güllü Vadisi’nde Trekking yapmaktır. 4100 metrelik vadi, oyulmuş güvercin yuvalarından adını alıyor. Bölgenin tarihinde de yer edinen güvercinler, adeta geçmişten kalan bir miras burada. Güvercin gübresi ile zenginleşen toprakta yetişen çeşit çeşit üzümler ise çok sayıda şarap üreticisini karşımıza çıkarıyor. Yani burada farklı lezzette şaraplar deneyebilir, hatta sevdiklerinize hediye olarak alabilirsiniz.
Başlı başına bir tarih: Ürgüp
Bizans’ın dini merkezi, Selçuklular’ın kalesi, Osmanlılar’ın Kadılık merkezi… Ürgüp, tarihte her zaman değerli görülmüş bir coğrafyadır. Bu sebeple de farklı tarihlere ve farklı kültürlere ait kalıntıları ile zevkli bir gezi sunar. Kısaca Ürgüp’te görülmesi gereken yerleri listeleyecek olursak ise öncelikli olarak şunlardan bahsedebiliriz; Temenni tepesi, Üç Güzeller, Kadılık Kalesi, Taşkın Paşa Camii, Rum Hamamı, Ürgüp Müzesi, Kepez Kilisesi, Özengi Vadisi, Paebe Vadi ve Balkan Kiliseleri.
Temenni Tepesi, Selçuklu dönemine ait anıt mezarların yer aldığı anlamlı bir tepeyken, Üç Güzeller adeta bölgenin simgesidir. İki büyük ve bir de küçük peri bacasından oluşan sembolik peri bacaları, turistik fotoğrafların da olmazsa olmazıdır. Bu sebeple görmek isteyebilir, siz de kendi perspektifinizden bu görüntüyü fotoğraflayabilirsiniz.
Yaşayan tarih: Ortahisar
Ortahisar, Kapadokya’daki en bilinen köylerden birisidir ve burası hala yaşamaktadır. Burada yaşayan halk, o yıllardan kalan gelenekleri günümüzde devam ettiriyor. Yöreye has taş yapılar, eski taş yapılar, üzüm bağları ve güvercinlikler, günümüzde de fazlasıyla ilgi çekerken, bunlar aynı zamanda Ortahisar’ın simgeleridir. Ayrıca burada yer alan kısmi yer altı şehirleri de oldukça merak edilecek yerlerdir.
Halkalı Kilise
Kapadokya bölgesindeki en dikkat çekici yapılardan birisidir. 5. Yüzyıl’da inşa edilen bu kilise, halkalı tipte yapılmış bir şapeldir. İçerisinde 2 katlı bir planlama yapılmıştır. Burada yer alan resimler, oldukça dikkatli bir şekilde korunmuştur.
Sonuç
Kapadokya’yı gezmek, bir anlamda zamanın içinde bir yolculuğa çıkmak gibidir. Birçok tarihi yapıyı, doğayı ve kültürün iç içe geçtiği bu eşsiz coğrafyada geçireceğiniz her an, sizi geçmişin farklı zaman dilimlerine götürecektir. Bölge, binlerce yıllık bir tarihe ev sahipliği yaparken, aynı zamanda modern dünyayı ve geleneksel yaşamı da bir arada sunuyor. Bu nedenle Kapadokya, bir gezi noktasının ötesinde, gerçek bir keşif alanıdır.
Tarihi Hititlere ve hatta daha ?ncesine kadar uzanan yeralt? ?ehirleri, ?zellikle Bizans d?neminde yayg?n olarak kullan?lm??t?r. Kapadokya yeralt? ?ehirleri bilindi?i kadar? ile toplam 36 tanedir ve bunlar?n en b?y?kleri, Kaymakl? ve Derinkuyu’dur. Kaymakl? yeralt? ?ehri, 8 katl? olmas? ile g?z dolduruyor. Yerin tam 20 metre alt?nda, gizli bir ya?am…